Kayıtlar

Resim
  EGZERSİZ AMA NASIL?     Her şeyde olduğu gibi egzersizde de geçerli en önemli şey; senin bedenine, kas iskelet sistemine ve omurgana uygun egzersiz yapıyor olmandır. Bunun için de postür ve omurga biyomekaniği konusunda eğitimli kişiler tarafından bedenin, omurgan değerlendirilip sana özel hareketler verilmelidir. Verilen egzersizlerin sayısı ve sana verilen dinlenme süreleri bile uzmanlık isteyen bir alandır.   Aşırı egzersizden sonra yeterli dinlenme süreleri verilmezse vücut, laktik asidi atamaz ve vücudun dengeye gelmesi için gerekli olan eksilmiş maddeleri tekrar yerine koyamaz. Yani yaptığın egzersiz sana sağlık değil, hastalık olarak geri döner.     Eğer, omurga ve kas iskelet sistemi sorunların varsa yapacağın yanlış egzersiz bu sorunların artmasına neden olur. Örneğin boyun düzleşmen varsa, yani başın omuzlarının önündeyse;   boyun ve bel kasların kısalmış,   sırt kasların uzamış,   karın kasların güçsüzleşmiş demektir.    Yapacağın göğüs ve baş yukarıda hareketler, göğ

GERÇEK NEDİR?

Resim
       İnsan, doğar ve ölene kadar öğrenir. Ne mi öğrenir? Yıllarca öğretilen, öğretilmeye devam eden yanlışları ve doğruları... Ve bu öğrenilenler zihin süzgecinde yerini alır.      O, çevresinde olup biten her şeyi süzgecindeki bu doğru ya da yanlışlara göre değerlendirir, buna göre karşılık verir. Ve hiçbir zaman olanı olduğu gibi göremez.      Elmaya bile baktığında karşısında duran sadece elma değildir artık. Anne karnından getirdiği ve yaşarken edindiği anılar ve deneyimlerdir aynı zamanda elma. İnsan, süzgecinde olanlarla değerlendirir ve anlamlandırır dünyayı.      Suç, günah denilen her şey, geçmişin değerlerine göre tanımlanmıştır. Bir ülkede ayıp denilen davranışın başka bir ülkede doğal karşılanması bundandır.      Evlilik, eş, çocuk, kadın, erkek, anne, baba, insan tanımlamaları atalardan; büyütüldüğümüz aileden ve yaşadığımız çevreden aktarılan bilgilerdir. “Şöyle eş olunmalı.”, “Böyle anne baba olunmalı.”, “İyi insan şöyle olmalı.” … Bu kriterlere uymazsan kötü a

UYKUSUZLUK SONUÇTUR

Resim
            Uykusuz geceler ve sık sık uyanmalar yaşıyorsan bilmelisin ki gün boyu yaptıkların ya da yapmadıkların seni buna hazırlar. Dediğim şey yıllardır yaptıkların yada yapmadıkların için de geçerlidir.    Örneğin, kafein duyarlılığın var ve sen, kahve veya çaysız güne başlayamıyorsun. Bir kaşık çay ya da kahve içmek bile sana uykusuzluk yaratacakken bir de birkaç bardak tüketiyor, bunun sonucu olarak da uyarılmış bir bedenle yatağa yatıyorsun. Nasıl uyuyabilirsin ki? Ya da gün içinde tüketemediğinden fazla kalori yüklemişsin bedenine ve hareketsizliğin doruklarında yaşıyorsun. Emin ol yine uyuyamayacaksın.   Çünkü bedeninin o enerjiyi tüketmeye ihtiyacı var. Yaşam, denge üzerine kurulu. Ya aldığın kaloriyi tüketeceksin ya da tüketebileceğin kadar kalori alacaksın.    Örneğin gün boyu derin, hızlı nefesler alıyorsun ve yattığında da aynı alışkanlığı sürdürüyorsun. Olabilir mi? Olur. Bu nefes alışkanlığı seni iş yaşamında veya günlük aktivitelerinde başarıya ulaştıran dostun olsa

İNSAN MAKİNESİ

Resim
     Kimilerimiz sahip olduğumuz makinelerin kullanma kılavuzunu okumayıp el yordamıyla, deneme yanılma yöntemiyle öğreniriz kullanmayı. Kendimiz için bu kadarını bile yapmayız maalesef. Çocukluktan gelen alışkanlıklarla hastalanıncaya veya bir sorun yaşayıncaya kadar önemsemeden devam ederiz yaşamaya. Başkası keşfetsin bir reçete, bir ilaç versin ve benim hayatım mükemmel olsun isteriz. Çoğumuz bu düşüncedeyiz. Hâlbuki hiç bir zaman bu gerçekleşmeyecek!       Hastalandım da iyi de niye hastalandım? Ne değişti hayatımda? Yaşamımıza hâkim olan duygu durumumuz ne? Yaşam tarzımız, alışkanlıklarımız neler? Büyürken hangi şartlanmışlıkları ve beslenme alışkanlıklarını getirdik bu yaşımıza kadar? Neler ters gitti? Niye hedeflerime ulaşamıyorum? Beni sınırlandıran inançlarım neler? Başkası nasıl başarıyor? Yaşam tarzım ve seçimlerimden hangileri beni olumlu hangileri olumsuz etkiliyor?       Bu soruları sormaya başlayıp kendimizi bilip keşfedince, kullanma kılavuzumuzu oluştururuz. İşte o zam